Bazen insanın içinde bulunduğu şartları değiştirmesi mümkün olmaz, ya da değişim yeteri kadar çabuk gerçekleşmez. Bir anda yeni bir iş bulamayabilirsiniz. Birisinin fikrini hemen değiştiremeyebilirsiniz. Kesinlikle geçmişi silemezsiniz. Geriye kalan seçenek mi? Şartlarla ilgili algınızı, inançlarınızı veya fikirlerinizi değiştirebilirsiniz. Böylelikle tavrınızı değiştirirsiniz ve en sonunda kontrolü mümkün olmayan zorlukları geride bırakabilirsiniz.
- Zihninizi sakinleştirin. Zihninizde olup bitenleri bilinçli olarak kontrol edebilmek için, öncelikle bu sürecin farkında olmanız gerekir. Kendinize bir mola verin ve bunu yapmayacağınızı söylemeyin. Derin nefes alın, huzurlu bir ortamda dinlenin, iç sesinizi dinleyin.
- Odak noktanızı değiştirin. Düşüncelerinizi ve duygularınızı fark ettiğinizde, odak noktanızı da bilinçli bir biçimde değiştirebilirsiniz. Çaresizlik yaratan durum yoktur, insanlar şartları çaresizlik yaratacak hale getirirler. Enerjinizi ileriye gitmek için kullanın.
- Endişelerinize teslim olun ve bunları kabullenin. Her birimizin içinde sonsuza dek huzurlu olan daha yüce bir benlik olduğu düşüncesini benimseyin. İç huzur aslıdan dış etkenlere bağlı değildir. Egonuza ve endişelerinize teslim olduğunuzda geriye kalan şeydir.
- Minnet duymayı bir alışkanlık haline getirin: Daha fazlasına ihtiyaç duymadığınızı fark ettiğinizde, elinizdekileri daha çok takdir edersiniz. İstediğiniz şeye şu anda sahip değilseniz bile, yine de yeteri kadar şeye sahipsiniz.
- Sıkıntılarınızı büyüme sancıları olarak görün. Sıkıntı olmadan mutluluk, tutku veya başarı da kolaylıkla gelmez. Seçtiğiniz yol kolaysa, muhtemelen yanlış yöndesinizdir. Hayatınızda meydana gelen her şey büyümenizi ve gelişmenizi sağlar. Şartlar size yön gösterir, hatalarınızı düzeltir ve sizi zamanla daha iyi gale getirir. Ama bazen de sizi yerle bir eder. Unutmayın ki, en büyük fırsatlar bu zorlu zamanlarda ortaya çıkar.
- Her sonda yeni bir başlangıç arayın: Sonları kabullenmek gerekir. Kapıyı kapatın, sayfayı çevirin ve yolunuza devam edin.
- Hiçbir şey işe yaramadığında, bedeninizi kullanın. Zihin farklı gerilim, nefes alıp verme hızı, hareket hızı ve zihinsel odaklanmaya tepki vererek bedeninize yansır. Bedeniniz de aynı şekilde zihninizden geçen düşüncelere, duygulara, ruh hallerine tepki verir. Beden ve zihin bu denli iç içeyse, birisi diğerini mutlaka etkileyecektir. Düzgün bir biçimde, omuzları sarkıtmadan durmak bile ruh halini etkiler. Beden diliniz doğru ve mutlu olduğunda, bu mutlaka zihninize de yansır.