16 Aralık 2016 Cuma

Kuru Üzüm Suyu ile Karaciğer Temizliği

Kuru üzüm suyunun arkasında yatan büyük sır nedir? Kuru üzüm suyu kan dolaşımınızı daha etkili şekilde temizlemeye yardımcı olacak, karaciğerde bulunan özel biyokimyasal işlemleri uyarır. Kuru üzüm suyunun faydaları ağırlıklı olarak, sizin de bildiğiniz gibi, üzümlerin kendisinden gelmektedir. Bu tedaviyi dört gün arka arkaya uygularsanız, sindiriminizin kolaylaştığını ve daha çok enerjiniz olduğunu fark edeceksiniz.

 Malzemeler

  • 2 bardak su (400 ml)
  • 150 gram kuru üzüm

Hazırlanışı

  • Kuru üzümleri yıkayıp bir kenara ayırın. İki bardak suyu kaynatın. İçine kuru üzümleri atın ve 20 dakika boyunca yavaşça kaynatın. 
  • Ertesi sabah, kuru üzümlerin suyunu süzün ve bu leziz suyu yeniden ısıtın. Suyu tercihinize göre sıcak veya ılık içebilirsiniz, ancak en önemlisi aç karna içmeniz. Ardından kahvaltıdan önce 30 ile 35 dakika kadar bekleyin.
  • İdeal olarak bunu arka arkaya birkaç gün tekrar etmeniz ve ertesi sabah uyanır uyanmaz kuru üzüm suyunuz içecek şekilde geceden hazırlamanız gerekiyor.
  • Bu rutini en az dört gün takip etmeyi unutmayın.
  • Bu tedaviyi ayda bir kez kullanabilirsiniz; hiçbir yan etkisi bulunmamaktadır. En ilginç olan nokta ise normalde kuru üzümlerde bolca bulunan şekeri bu sayede almıyor olmanız. Aynı zamanda yağ oranı düşük olan ve bol miktarda taze sebze meyve içeren bir beslenme de uygularsanız, genel olarak daha sağlıklı bir karaciğere sahip olacaksınız ve kuru üzüm suyu da rutininizin harika bir tamamlayıcısı olacak. ALINTIDIR. KAYNAK: Sagligabiradim.com

15 Kasım 2016 Salı

MUTLULUĞUN SIRRI BAĞIRSAKLARINIZDA

MUTLULUĞUN SIRRI BAĞIRSAKLARINIZDA

15032105_326692027696717_8039500854900717640_n2
Bağırsaklarda bulunan vagus siniri direk olarak beyne bağlanıyor. Aslında beyniniz sindirim sisteminizi değil sindirim sisteminiz beyninizi yönetiyor! Peki sağlıklı bir sindirim sistemi için ne yapmalısınız?
1__Mutluluk hormonu serotoninin %95’inin bağırsaklarınızdaki bakteriler tarafından üretildiğini biliyor muydunuz? Bu bakteriler aynı zamanda beyindeki zevk ve ödül merkezini kontrol etmeye yarayan dopaminin de yarısını üretiyorlar!
Düşünceleriniz, duygularınız ve hareketleriniz beyninizdeki nöronlar arasındaki iletişimle meydana geliyor. Bu iletişimi sağlayan da serotonin ve dopamin gibi sinir taşıyıcıları. Örneğin iyi veya üzgün hissetmenizi, keyif almanızı veya acı çekmenizi, kızgınlığınızı, konsantrasyonunuzu bu sinir taşıyıcıları düzenliyor.
Bu yüzden tıp dünyasında milyarlarca bakteriden oluşan bağırsak florasına ‘ikinci beyin’ adı veriliyor.
Sinir taşıyıcılarının büyük oranda bağırsaklardaki bakteriler tarafından üretilmesinin fark edilmesi üzerine sindirim sistemi ve beyin arasındaki bağlantı üzerinde araştırmalar yoğunlaştı ve çok önemli sonuçlar bulundu.
Depresyon, saplantı (obsesif-kompulsif bozukluk), otizm, kaygı bozukluğu (anksiyete) gibi rahatsızlıklar bağırsak florasındaki dengesizliklerle ilişkilendiriliyor.
Konuda uzman Dr. Cole ‘’Depresyon, anksiyete gibi rahatsızlıklar için gelen hastaların bağırsaklarında bakteriyel enfeksiyon gösteren laboratuvar sonuçlarına baktığımda neden ilk aşamada sindirim sistemi kontrolü için gelmediklerine hala şaşırıyorum’’ diyor.
Yapılan araştırmalarda L. Helveticus ve Bifidobacterium içeren probiyotik destek kullananların depresyon ve anksiyetelerinde azalma görülmüş.
2___Yoğurt, kefir, turşu gibi fermente edilmiş gıdalar tüketin
Fermente edilmiş gıdalar probiyotik olarak adlandırılan iyi bakteriler içerir. Bu gıdalarla beslendiğinizde bağırsak floranızda iyi bakteri sayısı artar. Probiyotiklerin ayrıca bağışıklığı güçlendirdikleri ve yediklerinizden daha iyi besin emilimi yapmanıza yardımcı oldukları bilinmektedir.
3___Yerelması, kuşkonmaz, pırasa, soğan gibi inülin içeren besinler tüketin
Bir çeşit lif olan inülin bağırsaklarınızda sağlıklı bakterilere dönüşür. İyi bakterilerin beslenmesi ve çoğalması için gereklidir.
4___Baklagiller ve patates gibi dirençli nişasta içeren gıdalar tüketin
Eğer bağırsaklarınızdaki bakterilere ne yemek istersiniz diye soracak olsanız ilk tercihleri baklagiller ve patates gibi dirençli nişasta içeren gıdalar olur!
5__Muz yiyin
Muz bağırsak floranızı oluşturan bakteriler arasında uyum oluşmasını sağlar. Ayrıca yüksek potasyum ve magnezyum içeriği sayesinde enflamasyonu azaltır.
6___Brokoli, karnabahar, lahana, karalahana gibi sebzeler tüketin
Bu sebzelerin içerdiği sülfür bağırsaklarınızdaki iyi bakteriler tarafından parçalanarak enflamasyonu azaltan maddelere dönüştürülür. Yapılan araştırmalarda bu sebze grubunu tüketenlerin bağırsak kanserine yakalanma riskinin %18 daha az olduğu görülmüş.
7___Hareket edin!
İrlanda’da yapılan bir araştırma profesyonel sporcuların bağırsak florasının aynı yapıdaki normal insanlardan çok daha zengin ve sağlıklı olduğunu göstermiş. Fareler üzerinde yapılan başka bir araştırma, hareket sınırı olmayan farelerin bağırsaklarındaki iyi bakterilerin hareket etme sınırı koyulanlardan çok daha fazla olduğunu göstermiş.
8___Uykunuzu alın ve stresinizi azaltın
Bağışıklık sistemini genel olarak etkilediği bilinen yetersiz uyku ve aşırı stres, bağırsak floranızı da olumsuz etkiliyor. Günde 7-8 saat uyuyun ve stresinizi azaltmanın yollarını arayın.
9___Şeker, aspartam ve basit karbonhidrat içeren yiyeceklerden uzak durun
Yüksek oranda şeker ve karbonhidrat içeren beslenme şekilleri bağırsaklardaki kötü bakterileri besleyip, çoğalmalarına sebep olurlar.
Aspartamın bağırsak florasında dramatik olumsuz değişikliklere sebep olduğu tespit edilmiş.
Mecbur olmadıkça antibiyotik kullanmayın.
Şifalar diliyorum. ….

14 Kasım 2016 Pazartesi

Parmağınıza 60 saniye bastırın bakın ne oluyor



Parmağınıza 60 saniye bastırın bakın ne oluyor : Hepimizin ortak şikayeti baş ağrısı ya da vücudumuzun değişik bölgelerinin sebepsiz olarak aniden ağrımasıdır. Böyle durumlarda hemen ağrı kesici ilaç ya da doktora başvururuz fakat refleksoloji yöntemi ile 60 saniyede kurtulmak mümkün.
Refleksoloji basit olarak vücudun her organ ve bölgesinin diğer organlarımızla bağlantılı olması üzerine kurulu bir sistemdir. Yani parmağınıza bastırdığınız zaman o bölge ile bağlantılı diğer organınızda olan ağrı anında kesilecektir.
Tek yapmanız gereken hangi parmağın nere ile bağlantılı olduğu ve buna göre ne yapmanız gerektiğini öğrenmek.
Başparmak – Kalp ve akciğerler ile alakalıdır. Kalp ritmimiz hızlandığı zamanlarda başparmağınızı ovarsanız eğer kalp atışınızın yavaşlamasına yardımcı olacaktır.
İşaret parmağı – Bu parmak kolon ve mide ile bağlantılıdır. Eğer kabızlık veya karın ağrısı şikayetiniz varsa, işaret parmağınıza basın ve 60 saniye boyunca ovalayın. Karın ağrınızın anında kesildiğini hissedeceksiniz.

Orta parmak – Bu parmak kalp, ince bağırsak, kan dolaşım ve solunum sistemi ile alakalıdır. Eğer sürekli baş dönmesi ve uyku hali yaşıyorsanız, şikayetlerinizin geçmesi için orta parmağınızı ovalamanız yeterli olacaktır.
Yüzük parmağı – Yüzük parmağı ruh durumuz ile alakalıdır. Kendinizi depresif hissettiğiniz zaman, yüzük parmağınıza masaj yapmak sizi çok daha iyi hissettirecektir.
Küçük parmak – Baş, boyun ve böbrek ile bağlantılıdır. Yani,ne zaman bir baş ağrısı ya da boyun bir ağrı şikayetiniz varsa, ya da böbrekleriniz ağrıyor ise serçe parmağınıza masaj yaparak kendinizi rahat hissedebilirsiniz.
Avuç içi – Avuç içlerimiz kan dolaşımını uyarmak için oldukça etkilidir ve sinir sistemimizi doğrudan etkiler. Ellerinizi çarpmak yani alkış tutmak oldukça faydalıdır.

Kan Şekerini Kontrol Altında Tutmak İçin Sadece Bir Şeye İhtiyacınız Var!

Diyabet, dünya üzerinde çok sayıda kişiyi etkileyen yaygın bir sağlık problemi. Diyabet, pankreas insülin salgılamayı bıraktığında veya vücudun ürettiği insülin düzgün bir şekilde kullanılamadığında, kan şekeri değerlerinin yükselmesi sonucu ortaya çıkar. Bunun sonuncunda sık sık idrara çıkma ihtiyacı duyabilir, devamlı susuzluk hissedebilir, hızlı kilo kaybı yaşayabilir, özel bölgenizde kaşıntı hissedebilir, hatta bulanık görme ve yorgunluk durumları yaşayabilirsiniz.
Bu semptomların hepsi birer diyabet işareti olabilir. Eğer tedavi edilmezse körlüğe, sinirlerde hasara, karaciğer yetmezliğine, kardiyovasküler problemlere ve sertleşme bozukluğuna neden olabilir.
Not: Bu tedaviyi alırken yüksek kan şekeri seviyelerine neden olan yiyecekler yememelisiniz. Doğal ilacın hazırlanması oldukça kolay, ihtiyacınız olan şey sadece bir adet haşlanmış yumurta ve biraz sirke.

Kan Şekeri Değerlerini Bu Doğal Yumurta-Sirke İlacıyla Düzenleyin

Tarif:
İşe bir yumurtayı haşlayarak başlayın. Yumurtanın kabuğunu soyduktan sona bir çatalla yumurtanın çeşitli yerlerinde delikler açın. Ardından yumurtayı bir kaba koyup üzerine sirke dökün.
Bir gece bu şekilde bekletin. Ertesi sabah yumurtayı, içine 1 yemek kaşığı sirke karıştırılmış 1 bardak ılık su ile birlikte yiyin. Bu tedaviyi birkaç gün uygulayın, ardından kan şekeri değerlerinizi tekrar ölçtürün. Bu tedaviyi uygulamadan önceki ve sonraki kan şekeri testi sonuçlarınızı karşılaştırın. Yumurtalı tedaviden sonra kan şekeriniz önemli ölçüde düşmüş olacak!

12 Kasım 2016 Cumartesi

Soğanı beyaz saçınıza sürerseniz..


Soğanı beyaz saçınıza sürerseniz..
Kadınların en büyük dertlerinden biri de beyazlayan saçlardır. Peki beyazlayan saçınıza soğanın iyi geldiğini söylesek! İşte ayrıntılar.
Amerikan Saç Vakfı Uzmanı Ebru Çelik, “Soğan suyu, saç beyazlamasına iyi gelir mi?” sualimizi şöyle cevaplıyor: Başınızda beyaz bir saç teli gördüğünüzde yapmanız gereken ilk şey, soğan suyunu beyaz saçlara ve çevresindeki bölgeye uygulamak olmalıdır. Böylece çıkması muhtemel yeni beyaz saçları da önlemiş olursunuz.
Yapılan bilimsel araştırmalar, saç beyazlamasının, saç diplerinde Hidrojen peroksitin birikmesiyle meydana geldiğini gösteriyor. Bu birikim de katalaz enziminin azalması sonucunda gerçekleşir. Soğan suyu ise katalaz enziminince oldukça zengindir ve yüzyıllardır saç beyazlaması için doğal tedavi yöntemlerinin içerisinde yer alır. Soğan suyu katalaz üretimini artırır ve saçların beyazlamasını da engeller.
İngiltere Bradford Üniversitesinde yapılan bir bilimsel çalışmada, soğanın katalaz enzimi içeriği sayesinde, saç köklerinde biriken ve renklerini kaybetmelerine yol açan hidrojen peroksidi ortadan kaldırdığı tespit edildi. Ayrıca soğanın saça uygulanmasıyla birlikte saçlarınızın sağlıklı uzaması da desteklenmiş olur.
Soğan suyu, beyazlamış saçların doğal rengine dönmesinde çok etkilidir. Saç köklerini besler, saç köklerindeki mikropları ve parazitleri öldürerek saç derisi bakımını yapar. Soğan, sulfur içeriği sayesinde saç derisindeki iltihabik sorunlar ve mantar gibi saç sorunlarını tedavi etmeye de yardımcı olur.
Soğan suyu hazırlama yöntemleri
1) Meyve sıkacağı kullanma

Soğanı ortadan ikiye kesip portakal sıkar gibi soğan suyunu çıkarabilirsiniz. Yahut soğanı dilimleyip katı meyve sıkacağında suyunu çıkarabilirsiniz.
2) Blender veya rondo yöntemi
Soğanları üç dört parçaya bölüp blenderdan veya rondodan geçirin. Ardından posayı süzgeçten geçirip suyunu çıkarın.

Toz Şekerin Yüzdeki Mucizevi Etkisi


Cildimizde oluşan kırışıkları sivilceleri Siyah noktaları evde hazırlayacağınız şeker tedavisiyle yok ediyoruz şeker tozunun çizdiğimiz üzerindeki etkisi bununla yetmiyor toz şeker ile hazırladığımız tedavi yöntemi cildimizdeki ölü verileri yeniden canlandırır ve cildimizin kaybettiği nemi tekrar geri kazanmasını sağlar

maskemiz için gerekli malzemeler

2 çay kaşığı toz şeker

1 çay kaşığı süt

1 çay kaşığı zeytinyağı

hazırlanışı tüm malzemeleri cam bir kasede karıştırıyoruz göz ve dudak çevresinden başka tüm yüzümüze sürüyoruz parmak uçlarınızla hafif hafif basarak masaj yapıyoruz sırt üstü uzanıp 15 dakika bekliyoruz sonra yüzümüze ılık suyla yıkayıp kuruyoruz Yüzümüzdeki ölü derileri yok eden peeling içeri içerde süt ve Zeytinyağı ile cildimizi besleyerek canlılara kavuşturacak ve lekeleri açacaktır

Öksürük Ve Bronşiti Tarihe Karıştıran Ve Sadece 3 Malzemeyle Hazırlanan Müthiş Tarif

Malzemeler:

  • 400 ml ılık su
  • 2 adet muz
  • 2 yemek kaşığı bal

Hazırlanışı:

1- Muzları soyun ve plastik kaşıkla ezin (Muzları metal kaşıkla ezmeyin. Metal ile meyve temas ettiğinde, meyve çabuk bozulabiliyor ve sağlığınıza da zararlı).
2- Ezilmiş muzları seramik veya cam bir kâseye koyup üzerine ılık su ilave edin. 30 dakika dinlendirin.
3- Karışım soğuduktan sonra üzerine bal ilave edin. Karışımın iyice soğuduğundan emin olun çünkü bal, sıcak su ile temas etmesi halinde besleyiciliğini yitirecektir.
4- Öksürük ve bronşite karşı doğal karışımımız hazır! Günde dört kez en fazla 100 ml olması şartıyla karışımı için. Unutmayın ki karışımı haftada beş gün içmeniz gerekiyor ve verdiğimiz tarif sadece bir gün iç